Basra Merkezli Fetih Hareketleri

Hz. Osman döneminde en yoğun fetihler Basra’dan gönderilen ordular tarafından gerçekleştirilmiştir.


Basra, Bağdat’ın 420 km. güneydoğusunda, Dicle ve Fırat nehirlerinin birleştiği noktanın 50 km. güneybatısında
yer alır. Utbe b. Gazvan tarafından kurulan şehir, Irak fetihlerinde önemli bir üs vazifesi gördü. 14(635)
yılında ordugâh olarak tesbit edilen Basra, fetihler tamamlandıktan sonra 16 (637) yılında yerleşime açıldı.
Devletin önemli eyâlet merkezlerinden biri olan Basra’da uzun yıllar valilik görevlerinde bulunmuş olan
Ebû Mûsâ el-Eşarî, Hz. Osman tarafından 29(649-650) yılında görevden alınarak, yerine Abdullah b. Âmir
atandı.


İbn Âmir vali olduktan sonra derhal doğuda önemli fetih hareketlerine girişti. Bazen kendisinin idare
ettiği, bazen de komutanlarının çıktıkları seferlerde bir çok mamur beldeyi İslâm topraklarına kattı. Daha önce
Hz. Ömer zamanında itaat altına alınmış olan Farslılar, valileri Ubeydullah b. Ma‘mer’e karşı ayaklanıp
ordusunu mağlup edince Abdullah b. Âmir, büyük bir kuvvet meydana getirerek isyancılar üzerine yürüdü.
Ordunun sağ kanadını Ebû Berze el-Eslemî, sol kanadını ise, Ma‘kıl b. Yesar’ın kumanda ettiği savaşta bir çok
isyancı etkisiz hale getirildi. Ardından İstahr üzerine gidilerek şehir fethedildi. Vali daha sonra Gur
bölgesini ele geçirdi.



Gur fethi devam ederken, daha önce itaat altına alınmış olan İstahr halkı isyan edince, İbn
Âmir geri dönüp şehri yeniden kontrol altına aldığı gibi, yakınında bulunan Darapcird'i de fethetti.
Basra’ya dönen Abdullah b. Âmir, komutanlarının tavsiyesi ile fetih hareketlerine devam kararı aldı.



Ordu komutanlarından Mücaşi b. Mes’ud’u Kirman üzerine gönderdi. Kısa süre sonra Kirman’ın önemli şehri
Sirhan fethedildi. Daha sonra Horasan şehirlerine yönelen İbn Âmir, öncü kuvvetlerin başına Ahnef b.
Kays'ı getirerek, Horasan’ın kapısı durumunda olan Tabesan kalesini muhasara etti ve Şehir halkıyla barış
anlaşması yaptı. Ardından Kuhistan halkıyla 600 bin dirhem karşılığında sulh anlaşması imzalandı.


İbn Âmir, diğer taraftan Yezid el-Curaşî komutasında gönderdiği ordu ile, Rüstak-Zâm ve Nisâbur'a bağlı Bâharz ile Cüveyn isimli beldeleri hakimiyeti altına aldı. Diğer bir merkez şehir Beyhak üzerine Esved b.
Külsüm el-Adevî’yi gönderdi. Bu komutanın şehit olduğu savaş sonucunda şehir de Müslümanlar’ın eline geçti.
Beyhak’ın fethi devam ederken İbn Âmir, kendisi de Nisabur'a bağlı bir merkez olan Bust’u zaptetti.


Nisabur'un Havaf, Esferâyin ve Ergiyan şehirleri bir bir fethedildikten sonra sıra asıl hedef olan Nisabur’a
geldi. Uzun süren bir kuşatmadan sonra, şehir bir milyon dirhem karşılığıda sulhen teslim alındı. Abdullah b.
Âmir, Nisabur'dan sonra Nesâ, Abiyurd ve Serahs'i barış yoluyla İslâm topraklarına kattı.


Fetihlere hiç ara vermeyen İbn Âmir, 32(653) yılında Abdullah b. Hazim es-Sülemî’yi, Tûs’u fetihle
görevlendirdi. Yapılan kuşatma neticesinde 600 bin dirhem karşılığında barış yapıldı. Valinin kendisi de
Herat şehrine yöneldi. Heratlılar bir milyon dirhem karşılığında sulha razı oldular. Merv yöneticisinin İbn
Âmir’e, daha şehir kuşatılmadan iki milyon dirhem vererek anlaşma yapılması teklifi de kabul edildi. Vali
daha sonra komutanı Ahnef b. Kays'ı Toharistan'a55 gönderdi. Ahnef, bu bölgede yer alan Secavend’i kuşatarak
şehir halkıyla sulh anlaşması yaptı. Ardından da Merv er-Rûz’u fethetti. Bu arada Toharistan, Cürcan,
Talkan ve Firyab halkı bir araya gelerek Ahnef'e karşı savaşmaya karar verdiler, ancak Ahnef’in ordusuna
mağlup olmaktan kurtulamadılar. Böylece Cürcan, Talkan ve Firyab da fethedilmiş oldu.



Ahnef b. Kays daha sonra, Toharistan’a bağlı Belh şehrini ele geçirdi.
Abdullah b. Âmir’in Müslümanlara kazandırdığı beldelerden birisi de Sicistan bölgesidir. Sicistan Hz.
Ömer zamanında itaat altına alınmıştı. Hz. Osman halife olduktan sonra, bölge halkı isyan etti. Basra valisi
Abdullah, Sicistan üzerine Rabi‘ b. Ziyad el-Harisî’yi görevlendi. Rebi‘ sırasıyla Ruşt, Nişaruz, Şervaz ve
Serenc şehirlerini fethederek Sicistan'ı tekrar hakimiyet altına aldı. Ardından Kâbil ve Gazne gibi büyük şehirler ele geçirildi. Abdullah b. Âmir, bütün bu seferler neticesinde Fars, Kirman, Sicistan ve Horasan’ı
Müslümanlar topraklarına dahil etmiş oldu.