Hz. Ömer'in (r.a.) Şehid Edilmesi

Bir gün, Medine çarşısında gezerken, Mugîre b. Şû'be'nin (r.a.) Hristiyan kölesi Ebû Lü'lü, Halife'yle karşılaştı.

"Ey Mü'minlerin Emîri! Mugîre, bana ağır haraç koydu; onu hafiflet."

Hz. Ömer (ra) konuyu öğrenmek için sordu:

"Haracın nedir?"

"Günlük 2 dirhem."

"Sanatın nedir?"

"Tüccarım, nakkaşım, demirciyim."

Hz. Ömer (ra) şu fikri yürüttü:

"Bu sanatlara göre haracını çok görmüyorum. Hem duyduğuma göre, sen 'Yel değirmeni yapabilirim' demişsin."

Hristiyan köle, "Evet" diye onu doğruladı. Fakat köle, haracı hafifietilmediği için kızmıştı. Kızgınlıkla Halife'ye şöyle dedi:

"Sana öyle bir değirmen yapayım ki, doğudan batıya dillere destan olsun!"

Hz. Ömer (ra) son cümle üzerine, "Köle beni tehdit etti!" deyip evine gitti. Ertesi gün sabah namazını kıldırmak için saflar düzeltilirken, Peygamber (asv) Mescidi'ne giren köle, iki başlı hançeriyle, Hz. Ömer'i (r.a.) altı yerinden yaraladı. O sırada birkaç kişiyi daha öldürdü ve mescidden kaçtı. Bu Hristiyan köle, Ebû Lü'İü'den başkası değildi.

Hz. Ömer (ra), sabah namazını Abdurrahman b. Avf'ın kıldırmasını istedi ve sonra evine götürüldü.

O gece (H. 23. yılı Zihhicce sonu) vefat etti. Hz. Ebû Be­kir (r.a.)'ın yanına defnedildi. Borçlu olarak vefat etti­ğinden mülkleri satılıp, defninden sonra borçları ödenmiştir.