Mecelle'nin 2. Maddesi

2. MADDE:

اْلاُمُورُ بِمَقَاصِدِهَا
İşler maksadlarına göredir.

Bir iş üzerine bağlanacak hüküm, o işten maksad ne ise ona göredir. Maksad kalbin yöneldiği şey/gayedir.

Mesela alırım, satarım gibi geleceğe dönük/istikbal lafzı ile, şimdiki hal kasdedilirse, ordaki satış-alış muamelesi bağlanmış/akdedilmiş olur. Zira şu lafızlardaki kasdedilen mana, şu an satmak ve almak manalarıdır.

Umur: Emir kelimesinin çoğuludur. Bu lafız fiillere ve sözlere denir.

Kast: Kalbi bir iş olmakla beraber harici bir delille belli olur. Mesela: kayıp eşya meselesinde, kişi başkalarını şahit tutup açıklama yapsa, bu, bulduğu şeyi sahibine geri verece-ğine dair bir harici delil olur. Buna binaen daha sonra bu bulan kişinin elinde bulduğu şey zayi olsa, bu kişinin bir şey öde-mesi lazım gelmez.

Bu kaide “Ameller ancak niyetlere göredir” hadisi şerifinden alınmıştır. Amellerin hükümleri, sevaba müstehak olmaları ancak niyetlere göredir. Bunlar niyete göre değişik-liğe uğrar.

Şafiilere göre amellerin sahih olması ancak niyete bağlı-dır. Niyetsiz olan bir iş sahih olamaz.

Hanefilerde abdestte niyetin farz olmaması, suyun bizzat temizleyici olmasındandır. Fakat niyet edilirse bütün beden yıkan mış gibi sevab olur.

Teyemmümde niyetin farz olmasına gelince, orda toprak niyetle temizleyicilik vasfını alır, bu da ona taharet kasdıyla yönel mekle hasıldır.

Bu asla binaen meselâ: Bir şahıs kabını, su elde etmek için yağmurun altına koysa ve ona su birikse, o suya malik olur. Daha sonra bir başkası suyu dökse bunun ücretini öde-mesi gerekir. Amma kabını yağmur altına bu niyetle koyma-mışsa, biriken suya malik olamaz, bu durumda başkaları da o suyu kullanabilir.

Aynı şekilde birisi ağını veya tuzak aletini avlanmak niyetiyle kurup hazırlasa ve o tuzağa bir kuş takılsa, kuş o ağ sahibinin mülkü olur. Amma ağı kurutmak kasdıyla ipe asmış-sa, ona takılan kuş



kendi malı olmaz, başkası onu alırsa ağ sahibi ondan kuşu talep edemez.



2. MADDEDEN HARİÇ OLAN HÜKÜMLER:

Kasıt ve niyetle değişmeyen hükümler bu kaideden hariçtir.

Meselâ, bir kişi baskasının izni okmadan malını şaka yollu alsa, bu durumda gasb edici olur ve niyetine bakılmaz. Alanın şaka niyetine bakılmaz, mal sahibinin iznine bakılır.

Meselâ, bir kişi bir sarhoşu görse ve elindeki paraların zayi olmasından korkup onları sarhoşun elinden alsa, bu du-rumda gasb edici olur ve paraları sahibine ödemekle emre-dilir.

Not: Külli kaidelerde hüküm ekseridir, bunlara zıt bazı hükümlerin bulunması külli kaidelere zarar vermez. Yukarki misallerde olduğu gibi.